Buttercream ve hayatımdaki bazı önemsiz detaylar...

Hayat sen planlar yaparken başına gelenlerdir, sözünün kelime anlamı gibiyim.
Direkt örnek verebilirsiniz beni.
Misal, burada daha önce bir başlık açtım. Buttercream pastalar dedim. Hedef başlıklarca yazmaktı. Yazı dizisi bile dedim utanmadan. Sonuç: Tıkk Tıkk
Ve yazılmamış dünya kadar pasta... Hala yazılacaklar listemde.

Sonra Tırtılın Düşü'nü açtım. (Burada) Hani burada her gün kendi yazılarımı yayınlamak istiyordum, aklımda içimde neler vardı da sitenin içeriği bozulmasın diye tutuyordum ya. Aman Allahım! Siteyi açtığım günün öncesinde birkaç yazı, sonrasında bir yazı. Sonrası yok... Ne zaman başına geçsem, kalkıp çalışmam için önüme başka bir iş getiriyor hayat. Nitekim yazamıyorum.


Bir de yeni bir ilişkide, ilk zamanlar hani bir tuhaftır. İlerlemek istersin, temkinlisindir. Şakalar yapmak istersin, yanlış mı anlaşılır dersin. İşte tam bu örnek, yeni bloğumla yaşadığım. Ne zaman bir yazıya başlasam kalbim küt küt. Oysa, burası uzun süreli ilişkinin en rahat kısmı. Bak yazdım yazdım konuya giremedim. Umrumda mı? Hayır. Üstümde pijamalarım var, diğer blogta yazı yazmadan önce neredeyse saçıma fön çektireceğim. Bu anlattığım uzun süreli ilişkiler ve flörtleşme evresi arasındaki fark gibi. Ama ben flört sevmiyorum, garantili uzun ilişki benim kalemim. Yine sana döndüm canım eski bloğum :) Neyse...

Efendime söyleyeyim...
Bir şeyler anlatmışım zamanında. Haydi şimdi biraz buttercream pastalarla gözünüzü şenlendireyim. Sonra başka yazımda anlatırım buttercreami yine uzun uzun (anlatamadı diyeceksiniz, ya neyse)

Bu pastayı geçtiğimiz yıl bir adaşımın nişanı için çalışmıştım. O şeker hamurundan bıkmışlar arasındaydı ve bence çok da haklıydı.

Bir başka çalışmam buttercreamin terrarium olanı. Bu konuda ürünlerimi geliştirme kararı almıştım bir ara. Bak onu da unutmuşum!

Tiffany mavisinin pastaya uyarlanmış haline ne dersiniz?

Nasıl bayılmıştım sonucu görünce!

Son dakika yapılan yeni yıl pastası. Bu kendimiz için. Ben iyinin kötüsü derken, insanlar bu pastayı bir sevdi bir sevdi ben şaştım kaldım.

Hep pasta olacak değil ya? Bir kez de cupcake olsun...

Bu kadar mı? Asla. O kadar çok çalışmam var ki. Üstelik kursunu da veriyorum, bir de öğrencilerin yaptıkları var. Ama diskler içinden fotoğrafları bulup düzenleyene kadar idare edelim bu kadarcığı ile.
Bir gözlem.
Bu çalışmalar geçen senenin çalışmalarıydı. Şimdiki çalışmalarımı Instagram hesabımda (Burada) gördüyseniz aradaki muazzam farkı görmüşsünüzdür.
O kadar çok çalıştım ki, şimdi adeta kusursuza yakın işçilikteyim.
Seneye neler yaparım hayal dahi edemiyorum.
Kendimi tebrik de ettiğime göre yavaştan kaçayım.

Sevgiyle...
Yeliz